Lilypie 1st Birthday Ticker

27 Nisan 2007

4 yıldır evliyiz...

Her anı keyifli geçti ve geçiyor. Vaktimizi sonuna kadar keyfimizce yaşamaya çalışıyoruz. Mesela canımız isteyince çıkıyoruz. Canımız isteyince uyuyoruz. Canımız isteyince alıyoruz biramızı oturuyoruz tv nin karşısına, takıyoruz bir film izliyoruz. Ya da ne bileyim ışıkları söndürüp, güzel bir müzik açıp, mum ışığında bir şeyler içip, saatlerce sohbet ediyoruz. Bazen canımız yemek masasından kalkmak istemiyor, böyle durumlarda kahvelerimizi de alıp saatlerce masa başında sohbet ediyoruz. Ya da uzun saatler kahvaltı keyfi yapıyoruz. Gece uyumadan önce mutlaka kitap okuyoruz. Hafta sonu canımız şehir dışına mı çıkmak istedi. Çıkıp gidiyoruz biryerlere. Ya da akşam geç saat de arkadaşlarımız arıyor hadi gelin bir kahve içelim diye. Atlayıp gidiyoruz. Ya da mesela annemlerden dönüşte canımız biryerlere takılmak mı istedi, gidip gece geç saatlere kadar oturuyoruz sevdiğimiz mekanlarda. Ya da boş boş oturup yatıp uzanıp dinleniyoruz hafta sonlarında hiçbirşey yapmadan. Vs. vs.

Bütün bunları neden mi yazdım.

Biz böyle yaşamaya çok alıştık. Ama çok istediğim bir şey daha var. Bir çocuk. Peki ama bu düzende yaşamaya böylesine alışmışken, bir bebeği hayatımızın neresine koyacağız biz. Yani düşünüyorum da Allah kısmet eder de bir çocuğumuz olursa bunalıma girer miyiz? Birbirimizi yemeye başlar mıyız? Ben şu anda bile vakitsizlikten yakınırken, o zaman delirir miyim? Bunun için bebeği suçlar mıyım? Birbirimizi suçlar mıyız? Neden yaptık der miyiz? Özgür günlerimizi arar mıyız?

Yoksa hayat bizim için yeniden mi başlar? Yoksa hayatımız daha mı güzel olur? Yoksa o minik varlığın kocaman sevgisi kalbimizi öyle bir doldurur da, ondan başka bir şey görmez mi gözümüz? O zaman tam bir aile mi oluruz? Her anımızı onunla geçirmek mi isteriz? İyi ki yapmışız der miyiz?

İşte benim böyle kaygılarım var arkadaşlar.

22 Comments:

Blogger Nakhar said...

Çok sevindim okurken... :) sonra hak verdim kaygılarına... :(

ama bir düşün... sonuç olarak bir bebeğe sahip olmak istiyor musunuz? istemiyor musunuz? bunu çok iyi düşünmelisiniz...

haid bir heves çocuk yapayım demekle olmuyor...

ama tanıdığım kadarıyla hiç öyle ay heves biri değilsin... bence bunu üstlenebilirsiniz... ama bir şartla çocuğunuzu birbirinizden çok sevmeden...

sevginizi ikiye bölerek yaşamak lazım... öteki türlüsü de zor... ama birbirini seven iki insan var karşımda ne mutlu size...

tek eksiğiniz bir bebek... o da mutluluğunuza daha fazla mutluluk katmak, dediğin gibi tam bir aile olabilmek adına...

ve 4 yıl erken veya geç demekte bana düşmez çünkü hazır hissedip hissetmediğine yine sen karar vereceksin... bence hazırsın anne olmaya...

çünkü bu dönemlerde anne olma isteği kadar, gelecek kaygısı da çok yaşanır... ablamdan biliyorum...

ve böyle işte... yalnız bira olayına son verip güzel beslenmek lazım... ve öyle pat diye de olmasın bir uzmana gidip gerekli ölçümleri yaptırıp en iyi dönemi belirlemekte yarar var...

ve işin en komik kısmı burçlara inanır mısınız bilmem ama sizin burcunuzla uyumlu olacak bir burca sahip olması için zamanı ona göre ayarlayın...

Yazının sonuna geldim başta ne yazdığımı unuttum :)

NaKHaR...

27/4/07 7:49 ÖS  
Blogger ERDIL said...

Yanyana iki komsu varmis.Aksam oldumu evin bir tarafi gecenin sesizligine bürünür.Digeri ise bagrisa,kahkaya.Sessiz huzur icinde yasiyan komsu merakla sormus bir gün.Sikila büzüle, kah kahkahalari, kah bagrislari.
Komsusu cevap vermis; bizim evde altindan bir top var onunla oynarken oluyor bu gürültü, eger rahatsiz ettikse biraz daha dikkatli oluruz demis.
Onlarda kuyumcuya gidip altindan bir top almislar.Netice her taraf yara bere.Gitmis komsusuna belki ögrenirim nasil oynanir diye.Bir de bakmis ki onun altin top dedigi sadece bir cocukmus.Anlamismidir bilemem eger bir cocuklari olmus ise onlarda bir mutluluk bulmuslardir.
Saygilarla.

27/4/07 9:39 ÖS  
Blogger kurunane said...

saydıklarının hepsini zaman zaman hissedeceksin :) ben hepsini tekrar tekrar yazmayayım sen zaten çok doğru tespit etmişsin :)

28/4/07 9:31 ÖÖ  
Blogger zeyno said...

Ben son paragrafa katılıyorum yazcım..
Ancak elbette zaman zaman çocuk sahibi olmaktan yorulduğunuz anlar olacak , olmaz demek yalan olur.Elbette zaman zaman kendini bunalmış hissedeceksin, çocuk=sorumluluk çünkü en başta. Amaaaa o sevgileri var ya dünyada hiçbirşey o sevginin verdiği mutluluğun yerini tutamaz....İşte bundan emin olabilirsin...

28/4/07 1:51 ÖS  
Blogger Gulos said...

yazcım,
yazınının sonunda çok şaşırdım.bende taze bir anne olarak naçizane sana birkaç sözüm olacak.Bizim bebek sevdamız benim ameliyatımdan sonra başladı.Doktorların çocuk sahibi olmanız çok zor demesi üzerine uzunca bir tedaviden sonra hamile olduğumu öğrendimde gözyaşlarıma hakim olamadım.TAbii bizde sizin gibi gezmeyi çok seven kafa dengi bir çifttik.Hamilelik sürecim diğer hamilelere göre çok rahat ve güzel geçti.Bebeğimiz dünyaya geldiğinde mutluluğumuz çok farklıydı.Ama bir kaç şey vardıki oda tecrübesizliğimiz.Eşimin çok tedirgin olması ve istanbulda yalnız yaşıyor olmamızdı.Çok zor zamanlarımız oldu.Bunaldığımız birbirimize kızdığımız zamanlar da oldu.Ama bebeğimizn bir gülümseyişi her gün yeni şeyler öğreniyor oluşu bize o zor zamanlarımız unutturdu inanki.

Gerçekten bir insanın sorumluluğunu almak zor bir karar.Çünkü doğduktan sonra ben vazgeçtim geri iade etmek istiyorum deme şansınız yok.

Aile olarak bebeğiniz doğduktan sonra farklı bir boyuta geçeceksiniz.Öncelik bebeğinize geçecek.Bir çok konuda bebek sizi terbiye edecek.

Gezme işine gelince bebeklede gezebilirsin.Şahsen ben öyle yapıyorum :)).

SEvgilerimle canım.Umarım biraz olsun yardımım dokunmuştur.

28/4/07 7:19 ÖS  
Blogger Age35 said...

Endişelenmekde haklısın kesinlikle eşinle olan ilişkinde kesinlikle -- bir süreliğine-- değişiklik olacak,ama bu olumsuz bir değişiklik değil kesinlikle ANNE olmak bence biz kadınlara verilmiş büyük bir ayrıcalık,böyle bir haz iç bir ilişkide olamaz..Anladığım kadarı ile eşile zaten sağlam bir birlikteliğin var.İnan bana bu anlattıklarını bir kaç sene içinde yeniden yaşamaya kaldığnız yerden devam edersiniz..derim ben =)

29/4/07 11:23 ÖS  
Blogger Ayçiçeği said...

Şu an eşinle yaşadıklarını biz de çocuk sahibi olmadan önce yaşıyorduk. Sonra ise bebek olunca, düzenin tamamen değişiyor. Özellikle ilk bir yıl anne için zor geçiyor. Emzirme, gece kalkmak, hormonal değişiklik, özgürlüğünün kısıtlanması vs. Fakat bu süreci atlattıktan sonra, yavaş yavaş eski düzenine dönebiliyorsun.

Önemli olan, bebeği sizin düzeninize uydurmanız. Biz her zaman için çocuklarımızı bizim kurduğumuz düzene alıştırmaya çalıştık. Silbaştan yeni bir düzen kurmadık. O yüzden karı koca olarak da çok büyük bir değişiklik olmadı hayatımızda. Şimdi ise, yine eskisi gibi (çocuklar büyüdüğü için) takılabiliyoruz.

Çocuksuz bir evlilik, hala flört dönemi gibidir. Çocuk olduktan sonra artan sorumlulukla aile olduğunu hissediyorsun.

Fakat dünyanın en güzel şeyi bence çocuk sahibi olmak. Öyle olmasaydı ikincisi de zaten zor olurdu :))

Ve bu konuyu düşündüğüne göre, bence şu an hazırsın da. Hem genç yaşta bu sorumluluğu yüklenmek daha iyi.

Hem bebeğini güvenle emanet edebileceğin biri olursa, eşinle yine çok güzel anlar paylaşabilir, kendinize özel vakit ayırabilirsiniz:)

30/4/07 10:35 ÖÖ  
Blogger renkler said...

Hayatınız değişecek, eskisi gibi özgür olmayacaksınız, çok yorulacaksınız, ilk başta hayatınız hep bebek olacak, kahvaltı keyiflerini, uykuyu, gezmeyi, arkadaşlar ile vakit geçirmeyi unut. Tüm korkularında ve kaygılarında haklısın fakat dünyanın en güzel zevkini, anne- baba olmayı yaşayacaksınız. O aileye mutluluk getirecek, evin içi cıvıl cıvıl olacak. İlk başta zorluk çekseniz ama zamanla siz ona, o size alışacak, büyüdükçe sıkıntılar değişik bir hal alacak ama zamanla kahvaltı keyfine yine kavuşacaksınız. Hatta oğlunuz veya kızınız size kahve yapacak, o mutluluğu tadacaksınız. Bebekken tüm odağınız o olacak, evet, ama bunun sınırını getirir ve belli bir süre sonra tekrar birbirinize zaman ayırırsanız herşey daha da güzel bir şekilde eskiye dönecektir. Siz yeter ki sevginizi yitirmeyin. Sakın korkma derim ben. Biraz sıkıntı çekmeden güzel şeylere kavuşamazsın.

30/4/07 10:52 ÖÖ  
Blogger KUGUU said...

Bence zamani gelmis birtanem:))

30/4/07 10:25 ÖS  
Blogger enne said...

Tüm söylenenler doğru, ben birşey eklemeyeyim o yüzden. Söyleyebileceğim birtek şey var, tüm sıkıntı ve üzüntüye, yorgunluğa, uykusuzluğa değiyor olması. Öyle olmasaydı bu kadar sıkıntıyı çeker miydik sanıyorsun? Sana bakışı, kokusu, minicik elleriyle parmağını tutuşu ve gülüşü yetiyor.

Önemli olan eşinin zor anlarda sana destek verip yardımcı olması. Benim eşim çocuk doğmadan önce ben ilgilenemem, sen bakarsın diyordu, ama hamileliğim süresince korkunç iyiydi, kızımız doğduğundan bu yana ona zaman ayırmak için deliriyor. Ben de ne kadar sabırlı ve dayanıklı olduğumu anladım.

Keşke biraz daha erken olsaymış dediğim oldu ama keşke olmasaymış demek aklımın ucundan bile geçmedi inan.

1/5/07 5:15 ÖS  
Blogger Yaz said...

Nakhar,

Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Umarım dediğin gibi olur ve bir bebek geldiğinde mutluluğumuz ikiye katlanır :)


Erdil baba,

Mesaj tarafımızdan alınmıştır :)

2/5/07 1:34 ÖS  
Blogger Yaz said...

Kurunane,

Çok düşündüm bu konu üzerinde. Çevremde ki anne ve babaları çok gözlemledim sanırım. Tespitler bu yüzden doğru olabilir:)

Zeynocuğum,

Çocukları olan tüm arkadaşlarım senin anlattığın gibi anlatıyor bu sevgiyi :) son paragrafa katılmana çok sevindim :)

2/5/07 1:38 ÖS  
Blogger Yaz said...

Güloşcuğum,

Çok güzel bilgiler vermişsin çok teşekkür ederim. Sanırım başta bocalamak normal. Daha sonra herkes birbirine alışınca :) herşey rayına oturmaya başlıyor galiba. Birde şuanda bile geziyoruz demene çok sevindim :) bende öyle olmak istiyorum çünkü :)


Age35,

Gerçekten bu yorumlarınız benim içimi çok rahatlatıyor :) başta yaşanan stresin daha sonra azalacağını ve yerini bambaşka duygulara bırakacağını bilmek çok iyi geldi inan :)

2/5/07 1:44 ÖS  
Blogger Yaz said...

Ayçiçeği,

Bebeği bizim düzene uydurmayı çok isterim. Böyle yapan ailelere de hep gıpta etmişimdir. İnşallah bizde bunu başarabiliriz.
Birde söylemeden edemedim maalesef ben genç anne olma trenini kaçırdım :)

Renklerciğim,

Sıkıntı çekmeden güzel şeylere kavuşamama konusunda kesinlikle katılıyorum. Biran bana kahve yapan bir cimcime hayal ettim:) Hayali bile çok güzel :) inşallah hepimiz hayallerimize çok çabuk kavuşuruz.

2/5/07 1:52 ÖS  
Blogger Yaz said...

Kuğuucuğum,

Öyle değişkenim ki bu konuda. İnşallah dediğin gibidir :)


Enne,

Gigi için keşke olmasaymış demek mümkünmü :) maşallah gördüğüm en tatlı kızlardan biri o :)
İnşallah bizde de dediğin gibi olur herşey.

2/5/07 1:55 ÖS  
Blogger Gamzeli said...

Bence iyiki yapmışız dersiniz, ben buna inanıyorum...

2/5/07 4:32 ÖS  
Blogger ciceklibahce said...

Çok düşünme daha da kaygılanırsın. Herşeyin yeri ayrı 4 sene tadını çıkarmışsınız başbaşa olmanın birde bebekle hayat nasıl oluak görün:)) Mutlaka ilk zamanlar biraz zor geliyor insana ama herşeye değer. İnsanın çocuğunun olması çok güzel birşey! Anne olmayı hiçbir şeye değişmem:) Ayçiçeğinin yazdıklarına katılıyorum. Bizde bebek var diye çok kısıtlamadık kendimiz onuda aldık heryere gittik:)

2/5/07 11:50 ÖS  
Blogger Annelog Atölye said...

Yazcım, tüm arkadaşlar anlatmışlar ve yazacak ekleyecek çok fazla birşey yok. Bebek doğduğunda siz de anne ve baba olarak doğacaksınız ya, bildiğin hiçbirşey gibi değil bu. Başta çok zor, her üç kişi için de. Rayına oturunca, çocuklar uyuduktan sonra birbirinize bakınca iyi ki yapmışız diyeceksiniz.
Söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama ben de son paragrafa katılıyorum.
Not: İlk üç yıl biz de sizin gibiydik, şimdi özlediğimiz tek şey Pazar uykuları:) Onun dışına zaten hala geziyoruz:)

4/5/07 9:28 ÖÖ  
Blogger gazel vakti said...

Yazcığım bu kadar güzel anlaşan bi çiftin bebek bakma büyütme yetiştirme konusunda en doğrusunu yapacağından eminim. Doğduktan bi müddet sonra değil kısıtlanmak keşke daha önceden karar verseymişik diyeceksin.

4/5/07 7:16 ÖS  
Blogger Yaz said...

Gamzeliciğim inşallah canım


Çiçekli Bahçe bu yorumlarınız beni çok rahatlattı inanın. Çok teşekkür ederim :))

7/5/07 9:46 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

annelogcuğum,

İnşallah bizde sizin gibi olabiliriz. Hani hep derler ya siz çocuğunuza değil, o size uysun diye. Bunu yapmak zor sanırım ama galiba öylesi daha iyi :)

Gazelciğim inşallah canım :)

7/5/07 9:48 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

deneyin. yapın.. lütfen çocuk sahibi olun. öyle filmlerdeki gibi bir gecede olmuyor. biz de erteledik ve şimdi çocuk sahibi olamıyorum.. ama hala deniyorum.. deneyin ve benim için de dua edin!

ES

23/5/07 4:58 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

Free Counters
--------------------------------------------------------------------------------
eXTReMe Tracker
-------------------------------------------------------------------------------