Lilypie 1st Birthday Ticker

11 Aralık 2006

Organik bunlar hanııımmm

Bu hafta çok sis vardı İstanbul’ da. Dedim ki Arpama, yahu sigarayı bıraktık ama ne fayda, bu kadar pis havayı soluyoruz ciğerlerimize.
Hem uzmanlar bu mevsimde domates, salatalık, biber vb yaz meyve sebzelerini yemeyin, çocuklarınıza yedirmeyin diyorlar. Muazzam kanserojen madde içeriyormuş bu hormonlu zerzevatlar. E dolabımızdan eksik olmayan şeyler bunlar. Yemeğe çorbaya salataya katarız mutlaka. Gel de yeme. Kanser yapıyor diye sigarayı bırak, git güzelim domatesten al illeti Allah korusun.
Bizim evin orada organik manav açılmış daha yeni gördüm. Yazıktır yahu. Organik diye bir kelime kazandırdılar dağarcığımıza. Ne kadar içler acısı, bizim gibi taş eksen taş bitecek derecede verimli topraklara sahip bir memlekette organik manav neden olsun. Sanki dersin kutuplarda yaşıyoruz da, mahsul verecek toprak yok, bizde ithal ediyoruz.
Allah bize dört mevsimi yaşayacağımız güzellikte, denizinden toprağına zengin ve verimli bir coğrafya nasip etmiş, bizim ettiğimiz haltlara bak.
İçtiğimiz şişe ve damacana suların nerelerden geldiği belli değilmiş efendim. Kuyu suyu, işlenmemiş dere suyu vs olabilirmiş. Susuz yaşama imkanım olsa yaşardım herhalde günde en fazla 2 bardak su içen biri olarak, ama yok ben bile yaşayamıyorum susuz.
Çayda, fındıkta radyasyon var. Onu bırak evimizde kullandığımız masa ve sandalyenin cilasında bulunan bilmem ne maddesi bile kanserojenmiş ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey. Tesadüfen yaşıyoruz o zaman.
Bu hale getiren kim? Üç beş kuruş fazla kazanayım diyen zihniyetler. Sebze, meyve çabuk büyüsün de yerine yenisini üreteyim diye toprağına ilaç katanlar, suları kirletenler, kirli suyu içme su diye satanlar, radyasyonlu çayları fındıkları zamanında imha etmeyip yedirenler ve hala buna devam edenler.
Para kazanmak için, benim ve başkalarının sağlığını önemsemeyen tüm özsaygısını yitirmiş kişilere hakkımı helal etmiyorum. Evet çok sinirliyim bu konuda…

19 Comments:

Blogger renkler said...

Çok alerjik bir insan olduğum için sisi çok sevdiğim halde dışarı çıkamam. Çıkarsam da fena tıkanırım. Astım değil Allah'a şükür ama rahatsız ediyor işte. Havanın tüm pisliği iniyor aşağıya! Fakat bu cuma günkü siste oğlumu okula götüreyim diye düşündüm, sonra kötü olurum, nasılsa okulu yatak odasından görüyorum oradan izlerim diye sarışın sarışın düşündüm:-)))) Bir dışarı baktım ki sitenin duvarı bile görünmüyor, ne okulu! Offf, kendime bir kızdım.

Bu arada eskiden, yani ben çocukken tereyağının kokusu, tadı bile farklıydı. Üstelik şehrin merkezinde yaşıyorduk, öyle köyden filan da gelmezdi... Herşeyin doğalı hakkımız ama onlara ulaşmak çok kolay değil. Bu kadar üçkağıt varken bulduklarıma da kuşku ile bakıyorum. Toplumca paranoyak olabiliriz bu konuda...

11/12/06 4:35 ÖS  
Blogger Ayçiçeği said...

Aynen katılıyorum sana ve ben de hakkımı helal etmiyorum. Organik gıda bulmak da heryerde mümkün değil. Mecburuz manavda markette satılanları almaya.
en kötüsü de çocuklarımız bunlarla büyüyor:((

11/12/06 4:45 ÖS  
Blogger Yaz said...

Renklercim valla biz büyüdük kirlendi dünya maalesef:( küçükken dediğin gibi herşeyin tadı farklıydı ekmeğin suyun bile.

Kesinlikle paranoyak olabiliriz ve hatta olduk haberimiz yok.

Bu ülkenin haketmeyenlerin elinde böyle saçma sapan bir hal almasına tahammül edemiyorum.

11/12/06 4:48 ÖS  
Blogger Yaz said...

Ayçiçeği neden bu yanlışlar engellenemiyor anlamıyorum. Neden birilerinin cebi dolacak diye sen ben her geçen gün zehirleniyoruz. Dediğin gibi mecburuz alıp yemeye:(

11/12/06 4:50 ÖS  
Blogger ERDIL said...

Yaz kizim yazini okudum.Simdi yazicaklarimi iyi oku saglik sitemizde de yazmistik Türkiye'de Hormonlu hic bir sebze ve meyve yoktur.Eger yapmaya kalksalar bunun altindan kalkamazlar.Onun icin aklina bir sey gelmeden alabilirsin.Yanliz bir konu varki ona garanti veremem hastalik ve ayrik otlar icin kullanilan gübre ve tarim ilaclari.En büyük tehlike orada.Kelimeler yanlis kullaniliyor.Hani kocaman kocaman cilekler veya bazi eskiden görmedigimiz irilikte ki meyveler yeni getirilip kullanilan bir cinsler.
Tabii evde kullandigimiz mobilyalarda haklisin sunta nin iceriginde ki madde devamli olarak zehirli bir gaz olusturuyor biz büyükler icin o kadar tehlikeli olamasa dahi cocuk odalari ve yuvalar icin büyük bir riziko.Cay ve Findik da olan miktari depoladik bundan sonraki miktar depoladigimizin yaninda hic bir tehlike göstermiyor.Icme suyuna gelince en az tehlike teskil edeni musluklardan akan suyu filitreden gecirdikten sonra kullanilmasi hic olmazsa clor sayesinde mikrop tasimadigini biliyoruz.Ne olursa olsun hic biri sigara kadar zehirli olamaz.3800 üzerinde zehir tasiyan sigaranin 1283 adedi tamammen öldürücü birakmakla cok büyük kärdasin cünki cigerlerin her gün kendini yenilemekte bunu unutma
Sevg.Sayg.

11/12/06 5:40 ÖS  
Blogger Yaz said...

Erdil baba verdiğin bilgiler için çok teşekkürler... Sebzeler için hormon terimini neden kullanıyorlar anlamadım. Senin anlattıkların iyimser ve biraz olsun içimi rahatlattı. Yoksa psikolojik olarak insanları etkilemeye çalışan ve karamsarlığa sürüklemek isteyen birilerimi var? komplo teorisi üretip duruyorum ama hakikaten paranoyak oluyoruz milletçe :(

11/12/06 5:44 ÖS  
Blogger ERDIL said...

sevgi-seli.blogspot.com/2006/11/tkettigimiz.html bu yazinin altinda yazili kodlari da bir kenara not et alisverisde lazim olacaktir.
Erdil Baba

11/12/06 9:05 ÖS  
Blogger KUGUU said...

Cok guzel bir konuya cok dogru deginmissin YAZcgm , tsk ederim. Sahiden biz ne yiyip ne icecegiz. Organik ne demek? Eski koye yeni adet canim yurduma egitimsişz kose donucu zihniyetlerin marifeti... Bostanci bunu yapiyor kasap sunu yapiyor sucu bunu yapiyor derken hic midusunmuyorlar, kendi aileleri de bunlardan- kendininkinden olmasadfa oburunden yiyor iciyor diye. Bu nedir? Cocuklugumuzda hersey mevsimindeydi. EGITIM SART!!!

11/12/06 10:08 ÖS  
Blogger kurunane said...

ben artık kış sebzelerini kışın yaz sebzelerinide yazın tüketme şeklinde korunmaya çalışıyorum. ben çocukken zaten doğal olarak bu böyleydi yani manavda pazarda bulunmazdıki. ama şimdi herşeyi her mevsim bulmak zorundaymışız gibi binbir destekle üretiyorlar. mesela ben evime artık domates ve salatalık almıyorum. sabah kahvaltılarında domates yerine maydonoz gibi yeşillik yiyoruz.

12/12/06 8:57 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Erdil baba bakıyorum şimdi. Teşekkürler


Kuğuucum çok doğru birşey dedin. Bu insanların kendi çoluğu çocuğu da yiyor ürettikleri bu zararlı yiyecekleri ama onu düşünecek anlayış ve zihniyet olmadığı için ne yaptıklarının farkında bile değiller

12/12/06 9:10 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Kurunane kesinlikle en doğrusu her sebze meyveyi mevsiminde yemek. Hem sağlığımız için hemde tüketici olarak bizlerde çanak tutmamış oluruz bu dolandırıcılara.

12/12/06 9:12 ÖÖ  
Blogger nes-kafe said...

aynen bende helal etmiyorum. bu dönemlerde fazla sebze meyve yemediğime seviniyorum aslında :) Allah sonumuzu hayır etsin :)

benim babam sebze meyve komisyoncusu aynı zamanda memlekette tarlalarımız var. çok şükür katkısız yetiştiriyoruz herşeyi. ben mümkün mertebe babamın verdiği şeylerden almaya çalışıyorum. şok migros ve tanşaşlardan alacağın göbek salata, beypazarı havucu, ıspanağı gönül rahatlığıyla kullanabilirsin şekercim :) ama beypazarı yazanları diğerleri için bişi diyemeyeceğim nasıl yetiştiğini bilmiyorum çünkü.

12/12/06 10:35 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Nescim altın değerinde bilgi verdin bana valla :) çünkü genelde tansaştan alışveriş yapıyoruz :) meyve ve sebze yi çok seven biri olarak çok sevindim.

12/12/06 10:41 ÖÖ  
Blogger Gamzeli said...

Çok doğru yazmışsın yaz'cım ..Sigara kanser yapıyor diye bırakıyoruz, ama yediklerimize hiç bakmıyoruz..Acaba kanser yapar mı? diye hiç düşünmüyoruz...

12/12/06 12:36 ÖS  
Blogger gazel vakti said...

Artık bende iki aydır falan mevsimi olmayan sebzeleri almıyorum.Organik kelimesinede sadecea acıyorum.Bak bide şu var evimizde çerçevelerimizde hani pvc falan deniliyo pimapen falan gibi onlarda aşırı sağlıksız maddelerden yapılıyor.Bilerek isteyerek inadına taktırıyoruz.Var miller olrakk arıza bide.Hormonunu zararlı olduğuda bangır bangır tvlerde ama yine satılıyor ve yetiştiriliyor.Bu ne yaman çelişki anne.

12/12/06 12:54 ÖS  
Blogger Yaz said...

Gamzelicim yediklerimizde çok önemli. Ben kanser hastalığının bu kadar artmasını, sağlıksız yiyeceklere ve hava kirliline de bağlıyorum doğrusu.

12/12/06 1:50 ÖS  
Blogger Yaz said...

Gazelcim evet unutmuştum pimapenler için de kanserojen diyorlar. O zaman üretilmesin yada içine zararlı maddeler konulmasın değil mi? ama yok onlar üretirler bizde kullanırız. Yok valla artık bende almamaya dikkat edicem. Hem sağlımızla oynasınlar hemde benim sayemde ceplerine biraz daha para girsin. Yok öyle yağma...

12/12/06 1:53 ÖS  
Blogger ciceklibahce said...

Merhaba yaz blogunu yeni keşfettim. Bende organik ürünler almaya çalışıyorum. Özellikle oğlum sağlıklı beslensin istiyorum. İzmir'de Kipa'da ayrı bölüm var organik sebzeler satılan ne zaman almak istesem onlarda taze olmuyor. Hepsi pörsümüş oluyor. Hem organik hem taze ürün bulmak çok zor. Ben de her şeyi mevsiminde tüketmeye çalışıyorum bazen dayanamayıp domates alıyoruz onlarında görüntüsü şahane olsa bile tatları çok kötü oluyor zaten.

12/12/06 8:47 ÖS  
Blogger Yaz said...

çiçeklibahçe hoşgeldin, bence de en güzeli herşeyi mevsiminde tüketmek. Dediğin gibi domatesler kötü oluyor birde ortadan kesince bembeyaz bir iç ile karşılaşıyor insan.

13/12/06 8:54 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home

Free Counters
--------------------------------------------------------------------------------
eXTReMe Tracker
-------------------------------------------------------------------------------