Lilypie 1st Birthday Ticker

18 Aralık 2006

Hafta sonum çok iyi geçti. Cuma akşamı canım kocamla buluşup önce yemek yedik. Sonra da Beyoğlu’ nda her zaman gittiğimiz bir pub da oturduk. İlerleyen saatlerde de şöyle tünele kadar bir yürüyüş yaptık. (Erdil baba bir yandan yürüyüp bir yandan sohbete dalınca İnci Profiterolü kaçırmışım) Cuma akşamı olması sebebiyle ekstra kalabalıktı ve çok tuhaf tipte insanlar vardı. Dedik ki bu insanlar gündüz nerelerdeler. Yani normalde gündüz sokakta yürürken göremeyeceğin kılıkta ve şekilde insanlar, kendini Taksim’ e atmıştı o gece. Dedik ki bu insanlar ne iş yapar, nerede yaşar, gündüz ne yaparlar? hayret gerçekten de.

Cumartesi günü ne yapalım diye düşünürken aklıma Eminönü’ ne gitmek geldi. Normalde maalesef o tarafı pek sevmem fakat nedense gidip çarşı da gezesim geldi ve iyi ki de gitmişiz. Yok yok derler ya aynen öyle Eminönü. Ne ararsan var. Ev gereçlerinden yiyecek içeceğe kadar. En önemlisi, bayıldığımız aromalı filtre kahvelerinin kaynağını bulduk orada. Bilinen bir işletmeymiş bu kahve dükkanı. Biz yeni öğrendik. Bu duruma çok sevindik tabii. Aromalı kahveleri her yerde bulamıyorduk. Çeşit çeşit kahveler, bir sürü çubuk tarçın, bazı pasta süsleme malzemeleri ve bolca kuruyemiş alıp döndük. Yani evim için ne alabilirim diye düşünürken yine boğazımız için doldurduk poşetleri. Bu çok kötü oldu. Karı koca ağzımız hiç boş durmuyor arkadaşlar. Çok yiyoruz çok :) Oradan annemlere gidip sürpriz yapalım dedik ama evde yoklardı. Ablamlara gitmişler. Bizde ablamlara gittik ve bir baktık ki herkes orada. Sanki planlanmış gibi herkes orada toplanmıştı. Herkese sürpriz oldu bizim gitmemiz. Güzel bir akşam geçirdik ailece.

Pazar günü Arpamın açıldığından beri gidelim deyip de gidemediğimiz bir tekno-markete gittik. Gittik ama ne görelim şaşaalı açılış yapan bu kocaman yer kapanmış. Çok şaşırdık açılalı daha birkaç ay olmuştu. Sonra eve dönüp yemek yaptık ve bütün gece tembel tembel oturduk. Güzel bir hafta sonuydu.


Edit: Nes, maildeki davetini kabul ettiğim halde senin blogu açamıyorum. Neden ola ki?


13 Comments:

Blogger Gamzeli said...

Ohh iyi yapmışssınız, gezmek gibisi var mı ayol...her zaman değil ama arasıra dışarıda vakit geçirmek bence güzel...İnşallah hep böyle beraber mutlu olursunuz :)

18/12/06 2:21 ÖS  
Blogger Yaz said...

Gamzelicim özellikle sevdiğin insanla rahat rahat gezmek gibisi yok :) darısı başınıza inşallah canım :)

18/12/06 3:21 ÖS  
Blogger nes-kafe said...

Bende gezmek istiyorum aşkımla başbaşa oralarda :)


yaz bilmiyorum neden birkaç kişi daha söyledi. ben beta blogger kullanıyorum o yüzdenmi acaba? sizde geçin beta blogger a bari :D hiç bi fikrim yok malesef. blogunda kullandığın mail adresinmi bana verdiğin?

18/12/06 3:24 ÖS  
Blogger Yaz said...

Nescim evet sana verdiğim blogumdaki mail adresim. Birkaç post önce betayı sormuştum bilenler ve betaya geçenler hiç memnun olmadıklarını söylemişlerdi. Özellikle yorumlarda çok problem yaşayan arkadaşlar var. Bende o yüzden geçmemiştim. Napıcaz şimdi? Keşke kapatmasaydın tükkanı :)

18/12/06 3:48 ÖS  
Blogger ERDIL said...

Yaz kizim olsun daha cok cikacaksiniz.Elele belki üclü belki de 4 lü olarak.Onun icin bu günlerin tedini cikarin.Beyogluna gelince bizim zamanimizda bir problemdi.Orada yürüyüs yapabilmek icin saatlerce kiyafetimize ayakkabilarimizin boyasina.Bak simdi böyle ugrasim kalmamis .Beta icin biraz daha bekle adi üzerinde beta yavas yavas oturmaya basliyor daha güzel olanaklar verdigi zaman zaten hepimiz geceriz simdilik beklemek en iyisi.Comment göndermede problem yasarsaniz anonim olarak gönderebiliyorsunuz.
Sayg.Sevg.

18/12/06 8:00 ÖS  
Blogger ciceklibahce said...

Gezmek gibisi yok valla:) Benim koca uzakta çok özendim size:) Benim içinde gez dolaş...

18/12/06 10:27 ÖS  
Blogger KUGUU said...

Olalalalla oh ne guzel bir haftasonu olmus, sefaniz mutlulugunuz daim olsun YAZcgm benim.

18/12/06 11:13 ÖS  
Blogger Yaz said...

Erdil Babacım en son Beyoğluna ne zaman geldin bilmiyorum ama senin bildiğin Beyoğlu değil artık. Hatta o akşam eşimede bahsettim senin yazdıklarından ve dedim ki Erdil baba gelip şu halini görse çok şaşırırdı herhalde.

Betaya geçmeyi hiç düşünmüyorum şu
anda.


Çiçeklibahçe,
İnşallah eşin biran önce gelirde sizde gezersiniz. ayrı olmak zor valla :)


Kuğuucum güzeldi gerçekten de. Sağol canım :)

19/12/06 9:07 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

19/12/06 9:08 ÖÖ  
Blogger renkler said...

Aaaaa, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Yazcığım sen rejimden bahsetmiyor muydun geçenlerde. Ne öle kuruyemiş filan? Şaka şaka afiyet olsun canım... Bu arada insan gezince nelerin kaynağını buluyor değil mi? Ben kalabalıktan çok hazzetmiyorum ama yine de bazen Kapalıçarşı, Sultanahmet, Mısır çarşısı krizim gelir...

Beyoğlu ise başka alem. Eskiden arada giderdik ama şimdi hiç gitmiyorum. Doğrusu o garip güruh hoşuma gitmiyor. Nerede çalışırlar, nerede yaşarlar o da ayrı bir panel konusu... Beyoğlu benim ruhumu karartıyor, sevmiyorum...

19/12/06 2:11 ÖS  
Blogger Gamzeli said...

amin canım...

19/12/06 3:09 ÖS  
Blogger Yaz said...

Renklercim çok yiyorum dur diyemiyorum :) şu anda yazarken bile minik tartlardan götürüyorum :) ne olacak benim bu halim :)
Kalabalıktan bende hiç hazzetmiyorum ama mısır çarşısında gezmekten ilk kez hoşlandım (cümle çok düşük oldu farkındayım).
Beyoluna gelince gerçekten başka bir alem. Bizde gidince gençlik yıllarımızı yadediyoruz orada :))

19/12/06 5:21 ÖS  
Blogger Yaz said...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

19/12/06 5:22 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

Free Counters
--------------------------------------------------------------------------------
eXTReMe Tracker
-------------------------------------------------------------------------------