Lilypie 1st Birthday Ticker

13 Aralık 2006

Dün gece yanlış zamanda ve lüzumsuzca gözlerimi sosise çevirdim. (Kuğuu’ cğm anladın sen) İçimdeki sıkıntı gözlerimden aktı gitti. Canım Arpamda ne yapacağını şaşırdı çok üzüldü. Onu üzdüm diye daha kötü oldum bu sefer.
Küçük sorunları kendi içim de yok edebildiğimi sanırdım ama onlar içimde buluşup daha da güçlenmişler meğer. Ben sorunlarım konusunda ketum davranırım hep, ama yanlış yapmışım içime atmakla. Bak böyle patladım en sonunda.
Gerçi çok şükür büyük sorunlarım da yok benim. Genel, ufak tefek günlük sıkıntılar oluyor. İşyerimdeki başkalarının kanıksadığı hava, beni rahatsız ediyor. Yan gelip yatanların en değerli olduklarını görünce bizim deli dana gibi çalışmalarımızın uzay boşluğunda kaybolduğunu düşünüyorum. Biz derken canım kocamı da kastediyorum. Valla kocam diye söylemiyorum eğer benim işyerim olsa başına onu oturturdum gözüm arkada kalmazdı. Hayatımda tanıdığım yalan söyleyemeyen tek insandır o. Hani bazı beyaz yalanlar vardır ya, birini mutlu etmek için bile söylenebilir cinsten. Onu bile yapamaz. Sonra sorumluluklarını bilir ve adildir. Sonsuz güvenilebilecek bir insandır kendisi. Birde bunun yanında çok çalışkandır.
İşte bizim işyerindeki bazı kişilerle canım kocamı kıyaslayınca diyorum ki, bu dünyada adalet varsa nerede? Yalakalık ve ucuz gösterilerle tutunup, asalak gibi yapışmışlar, o şekilde geçinip gidiyorlar işte.
Dediğim gibi yine çok şükür halimize Arpamda bende memnunuz ama ne bileyim haksızlıklara dayanamıyorum işte.
Hem nereye gidiyoruz. Ne için çabalıyoruz bu kadar. İstediklerimizi yapabilmek için çalışıp duruyoruz ama vakit olmadığı için istediklerimizi de yapamıyoruz. Eeee o zaman ne için tüm bunlar? Bu yaşlarımız geçiyor ve bir yandan yaşlanıyoruz. Acaba bir on yıl sonra bu günlerimizi düşünüp, keşke o iptal ettiğimiz hafta sonu tatiline gitseydik ya da ne bileyim keşke düşünüp de yapmadığımız falancayı yapsaydık der miyiz? Çok felsefe yaptım değilmi :)
Az önce ablamla konuştum. Dedi ki, bazı insanlar sana yetmeyen şeylerle çok mutlu olabilir, bazılarına yetmeyen şeyler de senin beklentilerindir. İnsanoğluyuz biz isteklerimiz hiç bitmez. Dedim ki ne güzel söyledin. Eeee hayat insanı filozof yapıyor dedi :)

19 Comments:

Blogger KUGUU said...

Aaaaa demisim kalmisim ilk satirlarinda daha. Kiyamam sana ve sosis gozlerine. Gunlerdir zaten biriktiriyordun canim, belliydi, patlayip cozulduyse eger o icindeki pis yumak iyi olmus canim. Ama artik bundan sonrasi icin uzulme cunku inan bu gercekten uzulecek bir sey degil bunlar diyecegim, amaaaa bir yandan da hayatin gercekleri. Iyi ol- ArpaBeyine saril. Sevgiler. (ay bu mektup gibi oldu yorumdan ziyade- ama iste ooole)

13/12/06 11:24 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Kuğuucum iyiyim şimdi. Tek derdim boşuna Arpamı üzmem. ama varya burası nasıl iyi geliyor bana:) seviyorum hepinizi yaa :)

13/12/06 11:32 ÖÖ  
Blogger renkler said...

Canımmmmm, yazık o gözlerine. Ama bazen ağlamak bile iyidir biliyor musun? Psikoloğum çok kötü bir dönemimde bir ilaç vermişti. Min altı ay kullanmam gerekiyordu iyi bir sonuç için... Bu ilaç beni o derece rahatlattı ki! Fakat bu sefer ağlayamamaya başladım. Biraz daha sonrasında artık hiç birşeye kafayı takmaz oldum. Artık sinirlierim alınmış geziyordum. İşyuerinde onca stresli işe karşı bile umursamazdım. Oysa stres insanı tetikleyen bir faktördüm. Sakinliğimle eşimi de bazen sinir ediyordum:-) Taşınırken eşyalarımız kırıldı, döküldü, sağlık olsun dedim güldüm, işi stresliydi, amaaannnn boşver hava ne güzel bak dedim, oğlum öretmeninden dert yandı, ben çiçekten böcekten bahsettim, arkadaşım sorunlarını (ki bana göre basit şeyler oluyordu) anlatırdı ben kazağın rengine takılırdım. Aslında sorun oluyordu hayatta ama ben bunların farkına bile varmıyordum. İnan iyi geldi. Böyle devam ederse ne olur sen de iyi ve tatlı bir doktora git. İlaçlara bazen ihtiyacımız olabilir. Bak artık ben ilacı bırakıyorum, yavaş yavaş olacak bir süreç ve insanı zorluyor bu dönem. Bu nedenle ben de biraz stresliyim, ama biliyorum ki geçecek.

İş hayatı hep öyle canım, daha buna bener bir yazıyı geçenlerde yazdım. Biz iyi niyetle çok çalışanlar hep haksızlığa uğrarız. Eminim eşin de benim gibi yalaka davranamayan, doğrulukçu bir çalışan:-)

13/12/06 12:35 ÖS  
Blogger Yaz said...

Renklercim doktora gitmeyi bende düşündüm ama sanki dr bana seninkide dertmi, ne sıkıntısı derdi olanlar var hadi git evine diyecek gibi geliyor. Birde doktora gidersem sanki hayatımın sonuna kadar ilaç ve psikolog bağımlısı biri olarak yaşayacağımı düşünüyorum ve sıkıntılarımı kendim aşmaya çalışıyorum. Ama haklısın bir uzmana görünmek faydalı olur benim için.

Evet eşimde bende yalakalık yapamayan, işimize geldiği gibi davranamayan tipleriz. Ama olsun kişiliğimizden ödün vermektense ben böyle kalmaya razıyım . İstesekte yapamayız zaten.

13/12/06 1:40 ÖS  
Blogger Ayçiçeği said...

Çok güzel söylemiş ablan.
İnsanoğlunun istekleri sonsuzdur. Ne kadar imkanı oluyorsa, o doğrultuda artıyor istekleri. Sonu yok yani:(
Bu kadar sıkma canını Yaz'cım. Eşin hakkında da ne kadar güzel şeyler söylemişsin. Eminim onun sana olan düşünceleri de bu kadar güzeldir. Bu hisleri bile kaybetmiş insan çoktur.
Günlerinizin keyfini çıkarmasını bilin. Hiçbirşeyi ertelemeyin. Henüz çocuğunuz da yokken, yapabildiğinizi yapın. Keşkeler zamanı ne yazık ki geri döndürmüyor.

13/12/06 1:48 ÖS  
Blogger Yaz said...

Ayçiçeğicim çok güzel şeyler söylemişsin ve ne kadar doğru şeyler. Eşler arasında kimbilir ne çok problemi olan insanlar vardır. Allahıma çok şükür bizim bir problemimiz yok ki (maşallah). Ufak ve gereksiz şeyler yüzünden kendimi de onuda yıpratıyorum boşuna. ve hiçbirşeyi ertelememek gerekiyor hayat çok kısa.

13/12/06 1:53 ÖS  
Blogger zeyno said...

Yazcım, söylediklerini zaman zaman ben de düşünmüyor değilim:(( Nereye kadar erteleyeceğiz bazı şeyleri, bilmiyoruz ki ömür yetecek mi, günün tadını elimizden geldiğince çıkarmak gerek ama bazen olmuyor işte:((

13/12/06 2:58 ÖS  
Blogger Yaz said...

Zeynocum dediğin gibi maalesef ömür yetecekmi bilmiyoruz. Bende anlık yaşayan, geniş biri olmak istiyorum. Bunu yapmak elimizde aslında. problemlerle boğuşacağımıza rahat olsak daha iyi değilmi?

13/12/06 3:34 ÖS  
Blogger ciceklibahce said...

Ben de ayçiceğini yazdıklarına katılıyorum. Sıkı sıkı sarıl eşine gez dolaş birlikte olmanın sana destek olan bir kocanın olmasının keyfini çıkar:)Diğer sorunları da kafandan atmaya çalış:)

13/12/06 5:13 ÖS  
Blogger Yaz said...

Çiçeklibahçe, haklısın şu günlerimizin tadını çıkarmalıyız. Gereksiz şeylerle huzursuzluk yaratıyorum ama bazen engel olamıyorum buna maalesef.

14/12/06 8:42 ÖÖ  
Blogger renkler said...

Yazcığım, inan sorunun büyüğü küçüğü olmaz. O surun seni kötü hale getiriyorsa senin için önemli ve büyüktür. İyi bir doktorun sana olumsuz davranacağını sanmam. Ama ilk gittiğim I..... Hastanesinin bir doktoru sanki beni dinlemiyor gibi geliyordu, zaten durmadan muayenehaneme gel diyordu ki kendi para kazansın! O nedenle onu bıraktım. Sonra Kadıoköy Şifa Hastanesinin çok tatlı bir bayan doktoru var o bana o kadar yardımcı oldu ki... Üstelik bağımlı filan da olmadım, 3- 4 kez gittim, bak şimdi iyiyim ve ilacı bitirdik... Bazen bazı durumlar basit bile olsa kendimiz üstesinden gelemiyoruz. Bunu kabullenmek iyileşmenin başlangıcı aslında...

14/12/06 9:36 ÖÖ  
Blogger Gamzeli said...

Bence kimse içine atmasın, sen içine attıkça ne oluyor bu sefer üzülen sıkılan ve hasta olan sen oluyorsun...Gençlikte birşey olmuyor ama hepsi yaşlılıkta birer birer çıkıyor...İyi yapmışssın ağlamışssın...

14/12/06 10:40 ÖÖ  
Blogger nes-kafe said...

bende dolar dolar senin gibi birden ağlamaya başlarım eşimde yazık yaa noldu şimdi diye olayı çözmeye çalışır beni güldürmek için yapmadığını bırakmaz :) çok ince düşünüp çok takmamak lazım.
bende seninle aynı şeyleri düşünüyorum çoğu zaman. bi ara yazarım :)

14/12/06 11:40 ÖÖ  
Blogger Yaz said...

Renklercim şu ilgilenmeyen doktorun çalıştığı hastaneyi bilmek isterim. Birde doğru diyorsun sorunun büyüğü küçüğü olmaz. Bir doktora görünmem gerekebilir. bu günlerde inanılmaz çarpıntı yaşıyorum. Panik atak nasıl birşey? belirtilerinden biri çarpıntı olabilirmi acaba?


Gamzeli gerçekten içine atmak çok tehlikeli birşey. Bazen öyle oluyor ki başkası kırılmasın diye istemediğin birşeyi yapmak zorunda kalıyorsun. Söyleyemeyince içine atıyorsun o bile çok sinir yapıyor. Aslında rahat olup söylemek ve içine atmamak lazım. Bir şekilde içini boşaltmak lazım.

14/12/06 3:31 ÖS  
Blogger Yaz said...

Nescim yaa yapmayalım öyle. eşlere yazık valla. Ben kaç gündür onun üzüntüsünü yaşıyorum hala. Onu niye üzdüm durup dururken diye. Birde yazacaklarını merakla bekliyorum :)

14/12/06 3:33 ÖS  
Blogger Annelog Atölye said...

Ertelememekten başlamak da iyi gelebilir. İlk hareket zor olabilir belki ama gerisi kolay ve iyi gelecektir diye düşünüyorum Yaz.

14/12/06 5:42 ÖS  
Blogger Yaz said...

Annelog özlettin nerelerdesin :) evet birşeyler yapmak gerekiyor artık. Böyle yakınmakla olmuyor :)

14/12/06 5:54 ÖS  
Blogger renkler said...

Yazcığım hastane International H. Oradaki KBB ciden de hiç memnun kalmadım, çok kaba ve ilgisizdi. Ama tabi aynı branşta birçok doktor var olabilir, hepsini karalamak istemem. bana denk gelenlerden memnun kalmadım. Gitmek istersen Kadıköy Şifa'dan Aysun hanım çok tatlı bir bayan ve bana yardımı dokundu. Başka bir doktora gitmediğim için başka birini öneremem ama sen de araştırabilirsin... Bir de ilk görüşmede elektrik alamazsan kesinlikle bir ikinci kez gitme derim. Çünkü sadece ilaç vermesi önemli değil, deşarj olman, fikirlerini alman ve kötü anlarında arayabileceğin dışardan mantıklı bir ses olması iyi...

Çok ciddi bir sorunun olduğunu sanmıyorum ama benimki de basit belirti ve sıkıntılar ile başladı ve sonunda patlak verdi. O nedenle kötü olmadan işi baştan halletmek en iyisi. Ben panik atak hiç geçirmedim. Eltimde panik atak var ve çok ağır, kalp çarpıntısı oluyordu. Bir de mesela sıkıntılı ruh hali başlayınca bulunduğu mekanı terkediyordu, yerinde duramıyordu... Bende anksiyatiye (endişe hali) teşhisi konmuştu. O dönem sürekli kötü birşeyler olacak korkum vardı ve hep endişeli, tedirgindim Allaha şükür iyiyim. Tabi yine sorunlarım oluyor ama çabuk toparlıyorum, daha sakinim, sorunlar daha az yıpratıyor... Sakın korkma canım bence çok kötü bir durumda değilsin ama ihmal de etme tabi:-)

14/12/06 7:51 ÖS  
Blogger Yaz said...

Renklercim çok teşekkür ederim verdiğin bilgiler için. Bir kaç gündür kalp çarpıntısı olunca aklıma panik atak geldi hemen. Allah korusun çok kötü bir hastalıkmış. Dediğin gibi ben kötü durumda değilim. Benimki sanırım anlık sıkıntıları kafama çok takmamdan kaynaklanıyor. Ama yinede bir doktora görünmek istiyorum. Ben her türlü rahatsızlığımda Acıbadem hast. giderim hep. Şifa ya da Acıbademden bir doktoru tercih edebilirim. Tekrar teşekkürler canım :)

15/12/06 8:57 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home

Free Counters
--------------------------------------------------------------------------------
eXTReMe Tracker
-------------------------------------------------------------------------------